8 Mart 2013 Cuma

xxıı


'Güneşliği tülün arkasına çektim ve gürültülü bir şekilde aşağı-yukarı yatan elektrik düğmesine dokunarak suni olan tüm ışıkları kapı dışarı ettim. Yazmanın kişinin kendi kendisine ilan-ı aşk etmesinden farkı yok. Kafam karıstı. Seni tam da bu sıra düşündüm. Senınle konusuyordum daha doğrusu. Henüz bir sigara yakmamıştım ve evet yaksaydım günün ilk sigarası olacaktı. Sonrasında bronz madalyası tablanın içindeki diğer izmarit ve küllerin arasında yok olup gidecek olan şu sigara. Gerçi günün ilk sigarasının kaderi, kahvesi bitmemiş bir fincanın içinde şişip, tiksintiyle hatırlanmaktır.'
diye sürdürdüğü mesajını gönderemedi.Gönderici adresini boş bıraktınız,uyarısı alıyordu.
Yazmayı sürdürdü..'Yalnız ve sahipsiz bir mesaj, yo hayır bu çok acıklı..muhatabı olmayan mesaj, mesaj bile sayılmıyordu demek teknolojinin nazarında.İlk sigaramı yakma sebebim buydu.Kimseye yazılmamış mesajlar..Kendine yazılmış mesajlar..İlan-ı aşk etmek gibi.. Kafam karıştı. Seni artk düşünmemeye o an karar verdim.' Çok fazla sabahtı ve duman dağılmak için ihtiyacı olan ışığı köşe bucak arıyordu.