23 Eylül 2012 Pazar

çöp

'' ...
insan ilişkileri ders 1
bina yıkılırken düşündüğün ilk şey altında kalmamak olmalıdır
insanilişkileri ders 2
sen dahil herkes bencil orospu çocuğunun tekidir.Bana paylaşımdan falan bahsetme
insanilişkileri ders 3
sevgi gösterilmez hissettirilir ve dava kapanır.sevgi arsızlığına luzüm yok. büyü
insanilişkileri ders 4
asla ama asla şarkı söylerken perdenin arkasına geçme
insanilişkileri ders 5
bir dakika ya sen kimsin ki insan ilişkileri dersi veriyorsun, demediysen gerisini okuma
insanilişkileri ders 6
bir dakika ya sen kimsin ki insan ilişkileri dersi veriyorsun, dediğin halde hala okuyorsan yaklaş birşey söylicem
insanilişkileri ders 7
ev adresini bilmediğin kimseye güvenme
insanilişkileri ders 8
ha ev adresini bildiklerine de güvenme
insanilişkileri ders 9
kendinde olmayanı başkasında aramak çöplükten medet ummak gibi bir şey
insanilişkileri ders 10
dün verilmiş söz güneşle birlikte tedavülden kalkar.aslolan şimdi'dir ''

sönmemiş bir izmaritin tutuşturduğu bu kağıt, kayıt altına alındı.

çeşitli şeyler

yaş olarak akran sayılabilecek birini sevmek kolay ama arada kan bagı
bulunmayan bir 60 yasında insanı sevebılmek bence yetenek ister,tecrube
ister he he evet
.
toplum gösterileri için cebimde taşıdığım adam dümeni ele geçiriyor, dedi.oha dedim
.
saat 18:00 itibariyle pişmanlık duyduğum hiçbir şey yok.
.
kız its no good adlı şarkı eve dansederek dönen sarhoşlar için gelsin.
.
tam olarak şehrin neresinde kaldığını bilmediğiniz otel pencerelerinden bakmayınız.sarkmayınız.
.
hiç kimsenin okumayacağını bilerek yazmaz kimse.en az bir kişi tarafından
anlaşılmak için yazılır yazılan.içinizdeki romantizmi skiyim ben sizin
.
uykusuz bir gecenin sabahında sade kahve, sigara, elliot smith.
.
beni biraz merak edin lan ibneler falan dedi kusmuk kokusundan duyamadık biz onu.
.
kapalıyız, ulaşılmak istemiyoruz demektir. kapıyı yumruklamayınız.
.
sırf onu, onun istediği gibi sevmediğiniz için nefretini kazandıgınız kaç kişi var?

XVII.

Yumruklarını sıkarak kollarını ileriye doğru itip, bir şeyi çeker gibi yaptığında kahkahası hızına yetişememişti.Nerden bilebilirdim ki ben! hahah Sesi, odanın duvarları arasından sekip geri döndüğünde, kendi kendini yakalayan her insanın yaptığı gibi derhal komodinin üzerine yapışmış mumu tırnaklarıyla kazımaya başladı.Bir anı ya da bir anıyı unutmamak için yeniden canlandırmış olabileceğini düşünerek rahatladı.Neyse ki, kendisine karşı hoşgörü besliyordu.Sabah ve akşam, aksatmadan

7 Eylül 2012 Cuma

XVI.

Bazı cevaplar, bazı cevaplardan daha elzem olabilir.Aslında sadece ayakkabı ve saçlarınızla barışık olmanız yeterli.Yine de karmaşadan basitliğe, basitlikten karmaşaya düzleminden devam ederken ilk acil çıkıştan kaçma planları yapıyorsanız, ellerinde sarap şişesiyle ağzından tükürükler saçan öfkeli adamlarla karşılaşabilirsiniz pekala.

mrl mrl

vişne çürüğü lekesi çıkmıyor vişne lekesi de çıkmıyor gerçi
tek pantolonum bu üstelik saçlarım da kokuyor bugün kaldırıyorum başımı
oğlum çok sinirli bazen vuracak sanıyorum bana, anlatıyor
sıkılıyorum birşey hissetmiyorum çoğunlukla birşey hissetmiyorum yapmaz diyorum yapar mı bilmiyorum
rüyama dönüyorum, onunla değil benimle konuşmalıydın diyor ne konuşmuşum
cevap vermiyor kesiliyor rüya atlıkarınca geliyor bir kaç komik hayvan sonra çıkıyorlar kadrajdan
uyanıyorum adımı hatırlıyorum sıkılıyorum oğlum vurmaz bana sever beni
şekersiz kahveye dönüyorum.hiç sevmem şekersiz kahve midemi bulandırıyor
midem bulansın istiyorum.üşiyim biraz diyorum hani sırf sarılayım şuna diye
üşüyemiyorum, üstelik sarhoş zaten itiyor beni yataktan

Dedi ki,

-ego ilizyondur.
-ego hamallıktır.
-ego bir çeşit modadır.
-ego sonradan kör olmaktır.
-ego varlıgını varlıgıma armağan etmektir.
-ego lunaparkta kusmamaktır.
-ego çıkışı olmayan gaz kütlesidir.
-yoktur ego.

1 Eylül 2012 Cumartesi

XV.

dağıldık. bir anda. süvari bey, kaynar suların altında can verdi. gözlerindeki korkuyu görmeseydik belki bu denli panik halinde kaçışarak çalışkan ve onurlu ırkımızın adına kara çalmış olmazdık. ama hainler ketılda ısıtmış oldukları kaynar suyu üzerimize boşalttılar. şeker kavanozunun içinde olanlarımız bu kez şanslıydı. janetin titrek bacaklarıyla uyumlu ağlamaklı sesi, sırtlanmış oldukları cesetlerle uzaklaşanlarımız dahil hepimizi etkilemişti. bu gün içimizden bir şey kopmuştu. koparılmıştı. koparılmıştık. ama mecbur değişecekti herşey, herakli de bir insandı ama doğru söylüyordu. spartaküs de vardı hem. belki artıklarla yetinmeyecektik artık,  hakettiğimizi alacaktık, bilmiyorduk. iyi bir lidere ihtiyacımız vardı ve belli ki bu janet değildi.

XIV.

jesus died for somebody's sins but not mine falan bağırıyor koordinatları belirlenemiyor diller uzanıyor eller ayakkabılarını cıkarıp yürüyor nehire dogru üzerini cıkarıyor sütyenının askıları omzundan aşagı salınıyor klasik. ayak parmaklarıyla tutunuyor yeryüzüne yürüyor yürüyor yürüyor

shoot the zombies(really do)

Kendisini tekrar ediyordu ya, tek yaptığı buydu. düşünce balonları arasında gidip gelmek pahalı. hersey o kadar ucuz değil. şımarıyordu biraz, kızarıyordu sonra. kendisine övgüler düzüyordu artık neredeyse, uyaklı redifli. ucuzlaşmıştı. kanalı değiştirdi o da. kendini yermektense, nankör evlat olmamayı falan denedi. uzandı dişlenmiş bir elmaya. ama korkmamalıymışız çünkü mesafeyi seviyormuş, vıcık vıcık bir anlayıştansa. farzı misal tabi. henüz kimse neler olduğunun farkında değil pek. evet. sıkılıyor yine besbelli. kanalı değiştirsin o da artık canım..ımm ne istiyordunuz hazretleri? nasıl hissetmek istiyordunuz? iyi mi, kötü mü yoksa? bir şey mi söylediniz? ha pekala..